Bekir EROĞLU


BERBER HASAN...

BERBER HASAN...


Uzun süre CNN Türk ekranlarında sunuculuk yapan, daha sonra palan pandıras ayrılan mı diyeyim, atılan mı diyeyim Nevşin Mengü'nün "Türkiye'de sistematik işkence yoktur." sözüne katılıyor olması, bana, Mengü ailesinin geçmişi ile alâkalı bir bilgiyi, daha doğrusu bir hikâyeyi hatırlattı..
??
Ankara-Sincan'da ikamet eden ve berber Hasan'ın akrabası olan değerli dostum, üniversiteden arkadaşım, Keskinli hemşehrim Celal'i ziyarete gittiğimde Celal'den dinlemiştim bu hikâyeyi.

Berber Hasan kimdir derseniz;
Celal Pekcan ile berber Hasan, soyadları farklı olsa da akraba olup emmideştirler..

Son günlerde Dışişleri özelinde de tartışılan "ayrıcalıklı ailelerin  perspektifi"ni anlamak açısından faydalı bir örnek olduğunu düşünüyorum.
Haydi hikâyeyi hep beraber okuyalım..

? Tevfik Mengü, Nevşin Mengü'nün amcasıdır.. Tevfik Mengü, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda anlaşmalar Genel Müdürü ve daha sonra da Brüksel'de AB nezdinde Daimi Temsilci Yardımcısı olarak çalışan hoş sohbet birisidir. 

Resmi ortamlarda sinkaflı cümleleri kurmaktan hiç çekinmez, elinden de tesbihini hiç düşürmez...
Anlayacağınız böyle bir adam işte..
Neyse konuyu dağıtmadan esas meseleye gelelim...

Kırıkkaleli Berber Hasan ise, Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı binasında kurum berberi olarak çalışan, bütün kurum tarafından sevilen sayılan birisidir. En yakın arkadaşları Berber Hasan'ın hayatta en önem verdiği şeyin çocuklarını okutmak olduğunu bilir.

Tevfik bey Ankara'dayken hep berber Hasan'a tıraş olur. Berber Hasan ve Tevfik Bey'in karşılıklı muhabbetlerinin çok iyi olduğu söylenir hep..
??
Tevfik bey uzun süren yurtdışı görevlerinden sonra Ankara'ya döndüğü bir gün, yine berber Hasan'a tıraş olmak üzere gider.
Hal hatır sorup hasret giderirler.

Tevfik Bey sorar;
"Yahu Hasan senin oğlanlar vardı onlar ne yapıyor?"

Berber Hasan da aslında bu soruyu bekliyordur. Heyecanla cevap verir:
"Efendim büyük oğlun doktorasını tamamladı. Yardımcı doçent olarak göreve başladı. Küçük oğlum da bu yıl hukuk fakültesine girdi" der.

Ve Tevfik Bey'in takdir ve tebrikini beklerken, Tevfik bey aldığı beklenmedik cevap karşısında bir anda bilinç altını hızlıca ortaya koyuverir:
"Yapma be Hasan, şimdi bizim çocukları kim tıraş edecek?!"

Laf ağızdan bir defa çıkmıştır ve berber Hasan aldığı cevap karşısında çok üzülmüştür.

Hazine binasındaki berber, evrak bölümünün hemen yanındadır, oradaki memurlarla ve arkadaşlarıyla üzüntüsünü paylaşır berber Hasan. O gün bu olay kurumda dalga dalga yayılır. Herkes çok kızgındır Tevfik beye..
??
Berber Hasan'ın oğullarına ne oldu derseniz eğer?

Berber Hasan'ın büyük oğlu, genç bir akademisyen olur. Daha sonra "Dünya girişimcilik ödülü" kazanır.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde,Türkiye'nin en genç profesörüdür ve daha sonra aynı üniversitenin rektörü olur.

Adı Sedat Laçiner'dir...
Prof. Dr. Sedat Laçiner, şimdi 5 yıldır cezaevinde.
Ve anlaşılan o ki Mengü aileleri, Laçiner ailelerini beraber kaldıkları sürece seviyorlar...

Türkiye'de berber Hasan'ların oğulları ise cezaevlerinde kalmaya devam ediyor. Doğru tahmin ettiniz; Berber Hasan'ın Küçük oğlu da cezaevinde; her sıkışıldığında, dillere pelesenk edilen dava nedeniyle...

? Evet değerli okurlar,
Şimdi, Nevşin Mengü'nün "Sistematik işkence yoktur." sözüne katılır mısız bilemem ama, Berber Hasan ve oğullarının kısaca hikayesi bu, bilin istedim.
Bu da güzel ülkemin kanayan bir yarası, ayrı bir acısı...

Öyle ya, ülkedeki Nevşin Mengü'lere göre, köylü, işçi, yoksul ailelerin çocukları öyle doğup, öyle kalması gerekirken, hadlerini aşıp, eşrafın çocuklarının hakkı olan makamlara gelince 'konjonktürel kötü' yaftası ile damgalanıp yarıştan safdışı edilmeli, ediliyorlar da...
Acınası bir durum.
Bizde de olan bu...

"BEKİR EROĞLU"