NEŞTER


STRATEJİ.


Türk İslam Selçuk Medeniyetinin doğduğu zamanlarda Avrupa kiliseleri cenneti parsellemek ve satmak gayreti içinde iken Anadolu yaylasında teşekkül eden kıymet rüzgarları ve bunların Batıya doğru taşıdığı yağmur yüklü bulutlar O zaman alçak atmasförü olan Avrupa'nım çorak topraklarını serinletmiş,topraktaki tohumlarına da canlılık vermiştir işte bu gün ki Avrupa Medeniyetinin temeli olan Rönesans budur Bunda Türk milletinin hissesi inkar edilemez.tarihi bir gerçektir. Selçuk medeniyetinde olduğu gibi Osmanlı devletinin de kuruluş ve yayılış felsefesi Türk milletinin hissesi inkar edilemez.tarihi bir gerçektir.Selçuk medeniyetinde olduğu gibi Osmanlı devletinin de kuruluş ve yayılış felsefesi Türk milletinin hasletleriyle İslamiyetin faziletine dayanır.geçmiş asırlardaki örneklerin yanında kurtuluş savaşıyla başlayan Kuvay-ı Milliye ruhu ve harekatı bir kere daha göstermiştir ki Türk milletinden doğan hareket bütün dünyayı ve insanlığı ekilmekte dir. Bu gün Türkiye toprak ve insanı ile aynı potansiyele aynı güce ve karaktere sahiptir.buluşma yerimiz ne doğudur nede batıdır ne kuzeydir nede güneydir buluşma yerimiz 100 milyonluk büyük Türkiyedir.buluşma noktamız Türk insanının kafası Türk insanının kalbi Türk insanının cevher-i aslısı dır bu yer ve nokta da milletçe asgari müştereklerde değil azami müştereklerde birleşeceğiz ve mutlaka birleşeceğiz.çünkü bu buluşma yeri ve noktasının genel karakteri budur: Türk milletini tanıyanlar ve bu karakteri bilmeyenler askeri müştereklerde birleşmeyi kabul eden bir acizlik bir güvensizlik idraksizlik içindedirler.Türkiyenin kurtuluş planı maddi ve manavı gücü hesap edilerek kendi gerçekleri dikkate alınarak çizilmelidir Nereden alınırsa alınsın başka memleketlerden şekil ve model siparişini milletimiz için uygun ve isabetli bulmamaktayız.unutulmamalıdır ki her millet kendi kendini yaratır Bugün çağları aşma zaruretinde olan Türk milleti bu güç ve imana sahip bulunmaktadır bu noktada asla bu noktada asla şüphemiz yoktur.Türk milleti imkansızlıkların değil daha çok var olan güç ve imkanlarını kullanamamanın ızdırabını çekmektedir.bu gün dünyanın bir tarafında sosyal ekonomik siyasal karakterde yeni bir kıta doğarken öte yanda aynı kültürle yoğrulmuş insanlar biri birini öldürmekte ülkeler alev alev tutuş maktadırlar. bunların tahrikçisi ve teşvikçisi olanların Bir gün aynı akıbetin kucağına düşeceği hesaptan uzak tutulmamalıdır. bize göre devletler arası ilişkilerde sömürmek ve sömürülmek duygusu ve fikri yerine karşılıklı menfaat dengesi kurmak fikri ve duygusu hakim kılınmamalıdır zira insan oğlu için bu gün güneşin doğduğu yer ile battığı yer arasındaki eskisi kadar uzun değildir. Türk milleti şartlar ne olursa olsun şerefli tarihine ve vakarına yaraşan davranışlarla bir sahada hakkın ve hakikatin temsilcisi olmuştur. bu karakteriyle ne kadar öğünse azdır.Türk insanı yaradılışında ve aldığı terbiye gereği tevazu felsefesi içinde yetişmiş bir varlıktır. Alçak gönüllüdür fakat asla aşağılık duygusu içinde değildir onu bu noktada yanlış anlayanlar ve kıymetlen direnler çok dikkat etmelidirler.(NEŞTER)